7 Ocak 2015 Çarşamba

MAVİ KOD!


Geçenlerde 2 yan odamızda genç bir kadın vefat etti. Burası onkoloji katı, sıkça bir şeyler oluyor. Mavi kod anonsu duyunca kapıyı bacayı kapatıp odama giriyorum. O gün anonsta bizim kat ve blok adı da verilince içim cız etti. Gerçekten tuhaf ama komşunuz ölmüş gibi hissediyorsunuz. Gerçekten tarif etmem imkansız, çünkü bunlar burada yeni öğrendiğim duygular. Eskiden, günlük hayattayken duyduğum, üzüldüğüm ama sıradan, hayatın içinden olaylar. Meğer hiçbir şey anlamıyor, üzülmüyormuşum. 

Kadın 35 yaşındaydı. 1,5 yaşında oğlunu bırakıp gitti. İsmi lazım değil, bu beter hastalıktan. Annesi ile babası belki 20-25 gün kapıdaki sandalyede beklediler. Ne beklediklerini bilip, kendilerine bile söylemeyerek. Bundan 1 hafta önce çıkamaz denilen yoğun bakımdan onu çıkartan ailesinin umuduydu muhtemelen. Ama maalesef bir yere kadar yetti .

Ben kendi durumumu unutup çok ağladım. Ya da bilmiyorum belki de kendime ağlamışımdır. Belki de kadının yaşı ve 1.5 yaşındaki oğlu nedeniyle daha kolay yerine koydum kendimi. Bilmiyorum. Ama çok ağladım. O genç kadına ağladım. Donuk gözlerle karısını odadan çıkartmak için kalan kocasına ağladım. Annesine ağladım. Yaş fark etmez hepsi evlat. Sonra en çok da o 1.5 yaşındaki oğlana ağladım. Annesini hiç hatırlamayacak, hiç tanımayacak. 

Tuhaf olan, o büyüdüğünde annesinin hayata veda ettiği o an, yaşıtı başka bir çocuğa annesinin verdiği anı defterinde anlatılmış olacak…

BNÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder